Kastamonu

1947 ve 1948 yılları arasında Kastamonu’da yapılan araştırmalar sonucu Gölköy Enstitüsü çevresinde çakmak taşından yapılma bir alet bulunmuş ve bu aletin Orta Paleolitik Döneme ait olduğu öğrenilmiştir. 1951 yılında yapılan araştırmalar sonucu da Tahta ve Malak köyleri etrafında Abevilyen (Chelléen), Mikokiyen (Micoquien) çağından kalma el baltalarıyla; Musteryen (Mousterian) ve şüpheli olarak da Üst Paleolitik’e ait tarihi bulgular ele geçirilmiştir. Aynı yıllarda İsmail Kılıç Kökten’in yaptığı geziler sonucu Devrekani’nin Eksen bölgesinde Dikilitaşlar ile karşılaşılmış, ancak tarihlendirme yapılabilecek eşya kalıntısı bulunamamıştır. Bölgenin kuzeybatısında ise Bakır Çağına ait çanak çömlekler bulunmuştur.

Hititler ve Kaşkalar Dönemi

Hitit metinlerinde Gašga, Kašga, Kaška; II. Ramses yazıtlarında Kškš, Asur kaynaklarında māt Kašku (Sargon yıllıkları) ve Ugarit dilinde ise ktk olarak geçen Kaşkalar, Hititlerin hüküm sürdüğü dönemlerde en kuvvetli milletler arasında sayılan Mısırlılar, Kaldeliler, Suriyeliler ve Hititlerle sürekli siyasi ve ticari münasebetlerde bulunmuşlardır. MÖ 1200 yılları civarında Hitit Devleti’nin sona ermesi ile birlikte Kaşkalar, güneydeki toprakları ele geçirme fırsatı bulmuşlardır. Hititlerin Kastamonu civarında sürekli hüküm sürdüğü bir dönem olmamış, bu bölge Kaşkalar ve Hititler arasında sürekli el değiştirmiştir. Kaşkaların yarı yerleşik yaşamları nedeniyle Hititlerin bu bölgeyi tamamen ele geçirmeleri mümkün olmamıştır. Ancak Kastamonu’da Hititlere ait birçok çanak çömlek bulunmuştur.

Paflagonyalılar Dönemi

Paflagonya, doğuda Kızılırmak, batıda Sakarya Nehri, güneyde Frigya ve Galatya ile çevrili, kuzeyde Karadeniz ile sınırlandırılmış bir bölgedir. Strabon’a göre Parthenius nehri bölgenin batı sınırını çizmekte, doğusunda ise Halys nehri bulunmaktadır. Günümüzde Kastamonu, Sinop, Bartın, Çankırı ve Karabük bu bölgede yer almakta, Çorum, Bolu, Zonguldak ve Samsun illerinin bir bölümü de bu sınırlar içerisindedir. Paflagonyalılardan Homeros’un İlyada Destanı’nda bahsedilmektedir. Bu destanda Pylaimenes adlı bir Paflagonya liderinden ve onun kahramanlıklarından söz edilmektedir.

Roma ve Bizans Dönemi

İskender’den sonra yöreyi ele geçiren Pontus Krallığı, MÖ 1. yüzyılda Romalılar tarafından ortadan kaldırılmıştır. Uzun yıllar Roma İmparatorluğu sınırları içinde kalan Kastamonu, MS 395 yılında İmparatorluğun bölünmesiyle Bizans İmparatorluğuna katılmıştır. Romalılar devrinde Taşköprü’nün (Paphlagonia) eyalet merkezi olduğu dönemlerde Kastamonu, küçük bir kasaba olup Timonion ismi ile anılmaktaydı. Kastamonu ili ve civarı 10. yüzyılda Bizans İmparatoru II. Basileios tarafından Trakyalı General Manuil Erotikos Komninos’un denetimine verilmiştir. Manuil Erotikos Komninos’un oğlu I. İsaakios tarafından kurulan Komninos Hanedanı, Bizans İmparatorluğunu ve çöküşüne kadar Trabzon İmparatorluğunu yönetmiştir.

Osmanlı Dönemi

Kastamonu, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş döneminde önemli bir yerleşim merkezi olmuştur. Özellikle 13. ve 14. yüzyıllarda Candaroğulları Beyliği’nin merkezi konumunda olan şehir, Osmanlıların 15. yüzyılda bölgeyi ele geçirmesiyle Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı döneminde Kastamonu, ekonomik ve kültürel olarak gelişmiş, önemli ticaret yolları üzerinde yer almıştır.

Cumhuriyet Dönemi

Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Kastamonu, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ili olarak idari yapısını sürdürmüştür. Özellikle Kurtuluş Savaşı sırasında önemli rol oynayan Kastamonu halkı, Milli Mücadeleye büyük destek vermiştir. Cumhuriyet döneminde modernleşme ve kalkınma sürecine giren Kastamonu, eğitim, sağlık ve ulaşım alanlarında yapılan yatırımlarla gelişimini sürdürmüştür.

Kastamonu, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle Türkiye’nin önemli şehirlerinden biridir. Antik dönemlerden Osmanlı’ya, oradan da Cumhuriyete uzanan bu zengin tarih, şehrin kültürel dokusunu oluşturmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir