Iğdır

Iğdır’da yapılan arkeolojik çalışmalar, bölgede yaşamın çok eski dönemlere kadar uzandığını ve birçok uygarlığa ev sahipliği yaptığını göstermektedir. MÖ 5000-4000 yıllarında, bugünkü Azerbaycan Sürmeli Çukuru ve Doğu Anadolu’da yerleşen Hurrilerden sonra; Mittaniler, Hititler, Asurlular, Kimmerler, Medler, Persler, Sümerliler ve Subailer gibi kavimlerin Orta Asya’dan gelerek bölgeye yerleştiği bilinmektedir.

MÖ 900 – MS 600 yıllarında, kraliyet merkezi Van’da bulunan ve tüm Doğu Anadolu Bölgesi’ni idaresi altında tutan Urartu Krallığı’nın kendisine bağlı kurduğu küçük beyliklerden biri de Sürmeli adıyla bilinen Karakale şehridir. 149 yıllarında Bulgar Türkleri olan Arsaklı göçebeler, Sakaları yenip Karakale’yi bir kraliyet merkezi yapmışlardır. Iğdır ve çevresinde 660 yıllarında atlı göçebe halinde yaşayan Saka Türkleri’nin Kafkaslar’ı aşarak bölgeye gelmesiyle, Urartu egemenliği sona ermiştir. 226-651 tarihlerinde bugünkü İran ve Doğu Anadolu’da hüküm süren Sasaniler, 645 yılına kadar Iğdır ve çevresini elinde tutmuşlardır. Bölge, iki yıllığına Bizanslıların egemenliğine geçtiyse de Müslümanlar bölgeyi tekrar ele geçirmiştir.

İslamiyet Dönemi (646-1071)

638 yılında Halife Ömer döneminde bölgede İslamiyet yayılmaya başlamış, 645 yılında Halife Osman döneminde Erzurum’da büyük Bizans ordusu yenilgiye uğratılınca Aras boyları Müslümanların eline geçmiştir. Eyalete dönüştürülen Sürmeli ve Sahat Çukurlarının (Revan ve Iğdır) başına değişmeli olarak Arap ve Türk valiler gönderilmiştir. Abbasiler döneminde ise bölgeyi sadece Türk valiler yönetmeye başlamıştır.

Selçuklular Dönemi (1071-1239)

Selçuklu Hanedanı, 1048 yılındaki Pasinler Savaşı’ndan sonra Iğdır ve çevresine yerleşmeye başlamıştır. Sultan Alparslan’ın 1071’de Bizans İmparatorluğu ile yaptığı Malazgirt Savaşı’nın ardından, Iğdır ve çevresi kesin olarak Selçuklu egemenliğine girmiştir. Bölge çoğunlukla Kayı boyunun idaresinde kalmıştır. 1239’da Moğol istilası başlayınca Kayılar Sürmeli Çukuru’nu terk edip batıya göç etmiş ve Osmanlı Beyliği’ni kurmuşlardır.

Karakoyunlular Dönemi (1404-1469)

Karakoyunlu hükümdarı Kara Yusuf, Nahçıvan çevresinde Çağatay ordusunu yenince Sürmeli Çukuru’na girmiştir. Karakoyunlu Türkleri, Iğdır ve Revan’ın köylerine yerleşmeye başlamışlardır. 1420 yılında Iğdır, bir ilçe olarak Revan iline tabi olmuştur. Karakoyunlular, Sürmeli ve Serhat çukurlarında 65 yıl hüküm sürmüşlerdir.

Akkoyunlular Dönemi (1469-1502)

Başkenti Diyarbakır’dan Tebriz’e taşıyan Akkoyunlular, Aras boyuna ve Gürcistan’a yaklaşmışlardır. 1469 yılında Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan, Sürmeli Çukuru (Iğdır Ovası) ve Sahat Çukuru’na (Revan Ovası) girmiştir. Karakoyunlular Horasan’a göç etmiş ve Uzun Hasan buraları ele geçirdiğinde Iğdır, Akkoyunlular’ın en parlak ve verimli çağına tanık olmuştur.

Safeviler Dönemi (1502-1514, 1551-1554, 1555-1578, 1604-1635, 1639-1724, 1735-1736)

1500 yılında Akkoyunlu Elvend Han, Akkoyunlu ordusunu güçlendirmek için gençleri silah altına almıştır. 1502 yılında Safevi hükümdarı Şah İsmail’e karşı savaşa giren Elvend Han, savaşta yenilmiştir. Şah İsmail, bölgeyi Şiileştirmek amacıyla Sevindük Han’ın emrine vermiştir.

Osmanlılar Dönemi (1514-1551, 1554-1555, 1578-1604, 1635-1639, 1724-1735)

Yavuz Sultan Selim, 1514’te Çaldıran Muharebesi ile Sürmeli Çukuru’nu Osmanlı Devleti’ne katmıştır. Ancak bölge, Yavuz Sultan Selim’den sonra sürekli el değiştirmiştir. 1555 yılında imzalanan Amasya Antlaşması’yla Osmanlıların Kars, Iğdır, Revan ve Tebriz üzerindeki egemenliği kabul edilmiştir. 1578 yılındaki Çıldır Meydan Savaşı’ndan sonra bölge tekrar Osmanlıların eline geçmiştir. 1639’da imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması’yla Iğdır, kesin olarak Osmanlı egemenliğine girmiştir.

Revan Hanlığı Dönemi (1747-1828)

Iğdır ve çevresi, 1747 yılında kurulan Revan Hanlığı’nın sınırları içinde yer almıştır. Bu dönemde bölge, tarım ve hayvancılıkta gelişmiş, sosyal hayatta da ilerleme göstermiştir. 1826 yılında Rusya, Revan Hanlığı ile şiddetli çarpışmalara girmiş ve 1827’de Revan Kalesi’ni, 1828’de ise tüm hanlığı ele geçirmiştir.

Rus Dönemi (1828-1917)

Rusya, bölgeyi yönetimi altına aldıktan sonra Ermenileri yerleştirmiş ve Revan şehrinin adını Erivan olarak değiştirmiştir. 1914 yılında I. Dünya Savaşı başladığında, Enver Paşa’nın 100.000 kişilik bir orduyla Sarıkamış Faciası’na rağmen bölgeyi geri alamamıştır. 1917’de Rus İhtilali, Iğdır ve çevresinde otorite boşluğu yaratmıştır. 1919’da Ermeni saldırıları başlamış ve bölge halkı, Kafkasya’da kurulan Iğdır Millî Cumhuriyeti ile savunma yapmıştır.

Ermenistan ve Türk Doğu Cephesi Kuvvetlerinin Savaşları (1919-1920)

Ermeniler, 1919’da Iğdır’a saldırmış ancak Türk kuvvetleri tarafından püskürtülmüştür. 1920 yılında Kâzım Karabekir komutasındaki birlikler, bölgeyi geri almış ve 12 Kasım 1920’de Iğdır’ı ele geçirmiştir. 2 Aralık 1920’de imzalanan Gümrü Antlaşması ve 16 Mart 1921’de imzalanan Moskova Antlaşması ile Iğdır, Türkiye’ye verilmiştir.

Cumhuriyet Dönemi

Iğdır, 1924 yılında Bayazıt Vilayeti’ne bağlı bir nahiye, 1934 yılında Kars’a bağlı bir ilçe olmuştur. 1992 yılında Kafkasya’da ortaya çıkan karışıklıklardan dolayı önemi artmış ve 3 Haziran 1992 tarihli kanunla il statüsü kazanmıştır.

Bugün Iğdır, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla Türkiye’nin önemli illerinden biri olarak varlığını sürdürmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir