Hakkari adı, eski zamanlarda Van Gölü’nün güneyinde ve bir bölümü İran’a doğru uzanan yörelere yerleşmiş “Hakkar” kabilesinin isminden gelmektedir. Arap dili, coğrafyası ve tarihlerinde bölge adı “Hakkariye” olarak geçmekte olup, “Hakkarlar’ın Şehri” anlamına gelmektedir.
İlk Yerleşimler ve Tarih Öncesi Çağlar
Yörede yapılan araştırmalarda ele geçen belgeler ve çevrede bulunan kaya isimleri, bölgenin tarih öncesi çağlardan itibaren yerleşim yeri olduğunu göstermektedir. Hakkari, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Sümerler, Akadlar, Urartular ve Asurlular gibi uygarlıklar uzun süre bu bölgede yaşamışlardır.
Urartu ve Asur Dönemi
Hakkari bölgesi, Urartular ve Asurlular döneminde önemli bir yerleşim merkezi olmuştur. Bu dönemde Hakkari, müstahkem bir kale olarak görülmüş ve stratejik konumu nedeniyle uzun süren savaşlara sahne olmuştur. Urartu ve Asur dönemlerinden kalan kalıntılar ve yazıtlar, bölgenin bu medeniyetler için önemli bir yerleşim alanı olduğunu kanıtlamaktadır.
Osmanlı Dönemi
1514 yılında gerçekleşen Çaldıran Zaferi’nin ardından Hakkari, Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarına katılmıştır. Osmanlı döneminde de stratejik önemi devam eden Hakkari, Osmanlı idaresinde çeşitli idari düzenlemelere tabi tutulmuştur.
20. Yüzyıl ve Modern Dönem
Birinci Dünya Savaşı sırasında, 24 Nisan 1915’te Rus işgaline uğrayan Hakkari, 22 Nisan 1918 tarihinde kurtarılmıştır. 1926 yılında yapılan Ankara Antlaşması ile Musul dahil beş bölgesi ulusal hudutlar dışında kalan Hakkari, aynı yıl il statüsü kazanmıştır. 1933 yılında Van İline bağlanmış, ancak 1936 yılında yeniden il statüsü kazanmıştır.
Hakkari’nin zengin tarihi ve kültürel mirası, bölgenin geçmişteki önemini ve stratejik konumunu yansıtmaktadır. Bugün, Hakkari, doğal güzellikleri ve tarihi kalıntılarıyla önemli bir turistik ve kültürel merkez olmaya devam etmektedir.