Giresun

Yunan kolonizasyonu öncesinde Karadeniz’in yerli kabileleri, Giresun ve çevresinde yaşamaktaydı. Hitit kaynaklarında “Kaşka” adıyla geçen bu halk, kendir ziraati yapan savaşçı bir topluluk olarak bilinmektedir. MÖ 7. yüzyılda Kolhis ülkesinde Miletli koloniciler tarafından kurulan kent merkezinin çevresinde Kolh (Tzan/Laz) halkına ait köyler bulunmaktaydı. MÖ 6. yüzyılda bölge Pers İmparatorluğu’nun eline geçti, ancak Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu’nu yıkmasının ardından özgürlüğüne kavuştu. Sonrasında Pontus Krallığı tarafından ilhak edilen yöre, Zela Savaşı’nın ardından diğer Doğu Karadeniz şehirleri gibi Roma İmparatorluğu tarafından işgal edildi ve 1300 yıl sürecek Romalılaşma (Rumlaşma) sürecine girdi.

Roma ve Bizans Dönemi

Eski adı Yunanca “Kerasounta” (Κερασούντα), “Pharnacia” ve “Choerades” olan şehrin adı, Roma ve Bizans dönemlerinde “Kerasous” veya “Cerasus” olarak değiştirilmiştir. “Kerasus” Yunanca “boynuz” anlamına gelir ve yarımadayı tasvir etmek için kullanılmıştır. Zamanla “Kerasunt” olarak söylenmeye başlamıştır.

Pontus Devleti’nin yıkılıp Roma hakimiyetinin başlamasından sonra Giresun yöresinin yerli kabileleri hızla asimile olarak tarih sahnesinden çekilmiştir. Roma ve Bizans kaynaklarında bölge halkı “Can” (Tzan) olarak adlandırılmaya devam etmiştir. Roma döneminde Giresun, Karadeniz’in önemli şehirlerinden biri haline gelmiştir. Bu dönemde şehir, kendi adına para basma yetkisine sahip olacak kadar gelişmiştir.

Roma ve Bizans Döneminde Giresun

Roma İmparatorluğu döneminde Giresun, stratejik konumu ve limanlarıyla Karadeniz’in önemli ticaret merkezlerinden biri olmuştur. Şehir, Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırlarını koruyan önemli bir garnizon merkezi olarak kullanılmıştır. Bizans döneminde de önemini koruyan Giresun, bölgedeki askeri ve ticari faaliyetlerin merkezi haline gelmiştir.

Türk Hakimiyeti

Giresun, 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Selçuklu Türkleri’nin Anadolu’ya girmesiyle Türk hakimiyetine geçmiştir. Ancak bu dönem, sürekli el değiştiren yönetimler ve bölgesel çatışmalarla doludur. 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethetmesiyle Giresun da Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası olmuştur.

Osmanlı Dönemi ve Modern Giresun

Osmanlı döneminde Giresun, önemli bir liman kenti ve ticaret merkezi haline gelmiştir. Şehirde tarım, özellikle de fındık üretimi, ekonomik faaliyetlerin merkezinde yer almıştır. Giresun, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte hızla gelişmiş ve modernleşmiştir.

Bugün, Giresun tarihi dokusunu koruyarak modern bir şehir olarak varlığını sürdürmektedir. Zengin kültürel mirası, doğal güzellikleri ve stratejik konumuyla Giresun, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeken önemli bir destinasyon olmuştur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir